İnsan sağlığı için doğrudan tehlike oluşturmayan bu zararlı, ormanları soyarken binaların cephelerini kaplıyor ve yeşil alanları yok ediyor. Acı tatlı kokusuyla ünlü çingene güvesi tırtılları, bahçelerden ev içlerine kadar her yere nüfuz ederek bölge sakinlerini köylerini terk etmeye zorluyor.
Fransa’nın istilacı ipekböceği tırtıllarından etkilenen köy sakinleri, günlük yaşamın artık dayanılmaz hâle geldiğini belirtiyor. Bir videoda konuşan genç bir anne, “İster psikolojik, ister fiziksel olarak her geçen gün daha da zorlaşıyor; bu durum beni resmen delirtiyor. Eğer uygun bir barınma imkânı bulursam, kesinlikle ayrılacağım” diyerek içinde bulundukları çaresizliği ifade ediyor.
Özellikle kaşıntı şikâyetleri artarken, ciltte küçük kızarıklıklarla kendini gösteren rahatsızlığın boyutu tedirginlik yaratıyor. Kolunda kırmızı lekeler bulunan bir yerel sakin, “İlk başta hafif bir yanma hissiyle başlıyor, ardından dayanılmaz bir kaşıntıya dönüşüyor ve dinmek bilmiyor” sözleriyle yaşadıkları fiziksel sıkıntıyı gözler önüne seriyor.
Tek başına 800’e kadar yumurta bırakabiliyor
Yumurta kümeleri süngerimsi bir görünüm sergiliyor ve tek başına 800’e kadar yumurta barındırabiliyor. Ağaç gövdelerinin dibine veya kayalık bariyerlerin üzerine bırakılan bu kümelerden çıkan genç tırtıllar, hafif yapıları sayesinde rüzgârla kilometrelerce taşınarak istilayı genişletiyor.
İlkbaharla birlikte popülasyon zirveye ulaşıyor ve birkaç hafta içinde yerli bitki örtüsü büyük ölçüde tahrip oluyor.
Uzmanlar, ipekböceği tırtılı istilasının doğanın kendi dengesine bırakılmasını tavsiye ediyor. Kuşlar, böcekler ve yarasalar gibi doğal yırtıcılar ile virüs, bakteri ve mantarlar, tırtıl popülasyonlarını kontrol altında tutuyor.
Ancak yerel ekosisteme zarar vermemek amacıyla biyolojik mücadele yöntemleri de gündemde. Erken larva döneminde uygulanan Bacillus thuringiensis bakterisi ve feromon tuzakları, istilanın şiddetini azaltmak için etkili araçlar olarak öne çıkıyor.
Birçok ağaç türü tehdit altında
Her ne kadar meşe ormanları en fazla zarar gören habitat olsa da, yoğun istilalarda kayın, gürgen ve huş gibi ağaçlar ile bazı iğne yapraklı türler de risk altında. Özellikle genç ağaçlandırma projeleri ve yenilenen orman alanları, tırtılların besin ihtiyacını karşılamak için tercih ediliyor. Neyse ki ağaçlar, mevsim ilerledikçe yapraklarını yeniden karşılama kapasitesine sahip; bu da ciddi zararın uzun vadede sınırlı kalabileceğini gösteriyor.
Özetle, Fransa’da yeniden alevlenen ipekböceği tırtılı istilası, ekosistemin dengesini bozmakla kalmıyor; bölge halkının yaşam kalitesini de tehdit ediyor. Uzmanlar, müdahale sürecinin ekolojik hassasiyet gözetilerek planlanması gerektiğini; doğal düşmanların ve biyolojik yöntemlerin öncelikli araçlar olarak kullanılması gerektiğinin altını çiziyor.
Bu habere emoji ile tepki ver
Haber Kaynak : SOZCU.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
GÜNDEM
12 Mayıs 2025SPOR
12 Mayıs 2025GÜNDEM
12 Mayıs 2025SPOR
12 Mayıs 2025SPOR
12 Mayıs 2025GÜNDEM
12 Mayıs 2025GÜNDEM
12 Mayıs 2025